27 Temmuz 2012 Cuma

BİR FİNCAN KAHVE...



“ Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var.” Derler. Hele ramazanda, gün boyu oruç tutanlar için iftardan sonra şöyle bol köpüklü bir Türk Kahvesi ne de kıymetlidir… Türk kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Dünyada telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür. Ülkemizde birbirinden lezzetli ve özel kahveler var.


Klasik Türk Kahvesi:
Dünyanın en ince çekilmiş kahve çekirdeklerinin cezve içinde su ile karıştırılması ile yapılan, köpüklü ve sert bir kahvedir. Türk kahvesinin sunumu da içimi de özel bir ritüel ile yapılır.

Mırra:
Şanlurfa, Diyarbakır ve Mardin yöresinde yaygın olan Mırra önemli konuklara sunulan çok sert bir kahve çeşididir. Mırra denilince kahve ne kadar acı ise sohbet o kadar tatlıdır. Mırra çabuk içildiğinde damağı yakar, yavaş içilince de çabuk soğur ve tadı kaçar. İkram eden kişinin sağ elinde kahve ibriği, sol elinde ise özel bir şekilde yapılmış iki adet fincan bulunur. Büyükten küçüğe doğru kişi başına iki kez verilerek tüm odadakilere dağıtılır. İki yudumda içilmesi gereken Mırra’nın fincanı, kesinlikle yere koyulmamalıdır. Aksi takdirde ev sahibine bir koç, bir tay ya da bir kaç kilo kahve alma cezası verilir.

Kül Kahvesi:
Aslında bu yöntem Türk Kahvesinin asıl yapılış şeklidir. Ancak zamanla evlerde mangal kullanımı bittiği için, bu hazırlama yöntemi de ortadan kalkmış. Mangal külü üzerinde yapılan kahvenin tadı da kokusu da bir başkadır.

Menengiç Kahvesi:
Menengiç bitkisinin meyvelerinden yapılan ve son derece yararlı kabul edilen bu kahve, Türk kahvesi gibi cezvede pişirilir. Fakat su yerine süt ile beraber hazırlanır. Ülkemizde Çitlembik, bittim, çedene, menengiç; gibi adlarla anılır ve Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaygındır.

Cilveli Kahve:
Manisa yöresine özgü olan eski bir Türk kahvesi türüdür.Osmanlı zamanında evlenme çağındaki kızların görücülerine pişirdikleri bir kahve türü olduğundan ismini de buradan almıştır.Farkı ise köpüğün üzerine çifte kavrulmuş ve öğütülmüş bademdir.Bazen,bademin üzerine çeşitli baharatlarda eklenir.Kahve yanında servis edilen kaşık ile badem katmanı yenir.

Süvari Kahvesi:

Genel olarak şekersiz olarak hazırlanan ve fincan yerine çay bardağı ile servis edilen bir kahvemizdir. Ege taraflarında “süvari” Akdeniz’de Tarz-ı Hususi diye adlandırılır. Genelde sade yapılması sunum şekli ve az köpüklü oluşu onu klasik Türk kahvesinden ayrılır.

Anadolu’da kahvesiyle meşhur tarihi kahvehaneler hala var. Onlardan biri de Sivas’taki ''Çerkez'in Kahvesi''…

Sivas'ta tescilli, 70 yıllık kültür kahvesinde, geniş fincanda yapılan ve çok sayıda müdavimi bulunan Türk kahvesinin sırrı, pişirenlerden bile sır gibi saklanıyor.

Çerkez'in Kahvesi

Sivas'ta faaliyet gösteren ''Çerkez'in Kahvesi''nde Osmanlı döneminde başlayan kahvehane kültürü günümüzde de yaşatılıyor. Kâğıt oyunları ve okeyin yasak olduğu 70 yıllık kahvehanede, sadece Türk kahvesi, çay, nargile ve su satılıyor.
İş yerinin sahibi Ömer Yıldız, babasından devraldığı kahvehanenin 70 yaşında olduğunu ve 10 yıl önce marka tescil belgesi aldıklarını söyledi.
Sadece bu kahveden içmek için şehir dışından Sivas'a gelenlerin olduğunu ifade eden Yıldız şöyle devam etti: ''Bağımlılık yapan kahvemizin sırrı, kahvenin cinsi, çekilmesi ve kavrulmasında gizli. Kahveyi nereden aldığımı, nasıl kavurduğumu ve çektiğimi kimseyle paylaşmıyorum. Ustalarımız, sadece pişiriyor, kıvamı ve lezzeti kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ustalık pişirilmesinde değil, kahvenin hazırlanışında. Çok sayıda kişi kahvemizi taklit etmeye çalıştı ama bir türlü kıvamı tutturamadılar.''

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...